. Rüyada denize atlamak, düş sahibinin amaç ve hayalleri uğruna deyim yerinde ise, karınca misali çalışmasına, özverisine işaret eder. Gören kişinin iş yaşamında çok büyük başarılar elde edeceğine, maddi olarak geniş imkanlara sahip olacağını bildirir. Bu rüyayı görenlerin rızkının daim ve bolluk içinde olmasına delalet eder. Rahat ve konforlu bir yaşamınız olacağına, stresten uzak durup huzur içinde olmaya tabir edilir. Kısmet olarak da yorumlanmış olan bu rüya, şansınızın yaver bahtınızın açık olmasına, girilen işlerden alın akı ve yüksek kazançlar ile çıkacağınıza rivayet edilmiştir. Bazen de kişinin başarılarının yanında eksi tarafı olarak duygularını aşırı ön planda tutmasına yorulur. Bu durumun rüya sahibinin kazanımlarına gölge düşürdüğüne yorumlanır. Rüyada denize atladığını görmek, ile ilgili farklı tabirler için makalemizin devamını okuyabilirsiniz. Konu ile alakalı rüyalarınızı bizlere çekinmeden iletebilir, yorumunu değerli, hocalarımızdan isteyebilirsiniz. Rüyada Denize Atlamak Ne Demek Rüyada denize atlamak, ikili ilişkilerde aşırı duygusal davranmaya, bazı davranışlarınızın kestirilememesi ne, ani ruh hali değişiklikleri içinde olmanıza yorulur. Aynı sürdürülen iş yaşamında farklı alanlara da yönelmeye, bu sayede kazançlarınızı artırmaya delalet eder. Bereketli günlere, aydınlık yarınlara ve gelecek adına alınan kararların faydanıza sonuçlara vereceğine rivayet edilmiştir. Rüyada Yüksekten Denize Atlamak Rüyada yüksekten denize atlamak, risk almaya, başarı için gözü karartmaya tabir edilir. Bazen de zor bir anda hiç beklenmeyen birinden alınacak desteğe yahut kötü bir olaya şahit olup, üzüntü ve vicdanen rahatsızlık duymaya tabir edilir. Rüyada Gemiden Denize Atlamak Rüyada gemiden denize atlamak, daha sakin ve huzurlu bir yaşamın tercih edileceğine işaret eder. Büyük şehirde yaşayanlar için küçük bir kasabaya yerleşmeye, kendinize daha sessiz bir hayat sunacağınıza tabir edilir. Rüyada Denize Atlamak Ve Yüzmek Rüyada denize atlamak ve yüzmek, size verilen bereketi, bolluğu ihtiyaç sahipleri ile paylaşmaya işaret eder. Kişinin kazanımlarının gerçek sahibi olarak Yaradanın olduğu bilincinde olup, muhtaç kişiler ile paylaşmaktan çekinmeyeceğine yorulur. Rüyada Deniz Görmek Rüyada deniz görmek, ruhi ve fiziki olarak sıkıntılardan arınmaya, maddi ve manevi olarak huzur içerisinde olmaya tabir edilir. İlim sahibi olmaya, devlet reisine ve dost meclislerinde bulunmaya rivayet edilmiştir. Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Denize Atlayan Birini Görmek Rüyada denize atlayan birini görmek çevresindekilere karşı vefasızlık edeceğine, sorunlarla ve sıkıntılarla boğuşulacak bir döneme girileceğine, daha çok kazanç elde edeceğine ve bu kazançla istediği diğer şeylere sahip olacağına, yalanı sürdürmeye ve ortalığı karıştırmaya çalışan bazı kişilere hadlerinin bildirileceğine, disiplinli bir hayat sürme kararı alacağına, dünya malının çoğalacağına, sevdiği kişilerin vereceği destekle çok hayırlı kazançlar elde edeceğine, tabir edilir. Ayrıca rüyada denize atlayan birini görmek malından ve parasından kaybedeceğine, hataların telafi edileceğine, çok büyük mutluluklar yaşayacağına ve hiç yapmadığı bir işe girerek kendisini deneyeceğine, kötü bir sürprizle karşılaşılacağına, eline geçen fırsatların kısa zaman içinde faydalarını göstereceğine, çok sevineceği olaylar yaşayacağına, yorumlanır. daha büyük adımlar atılacağına tabir edilir. kafasındaki soru işaretlerinden delalet eder. eşlerin muhabbetinin artacağına alamet eder. çok büyük kazançlar elde edileceğine ve bu kazançlar sayesinde rüya sahibinin kendisine olan güveninin gün geçtikçe artacağına yorulur. Dini olarak Rüyada denize atlayan birini görmek tabiri Dini olarak rüyada denize atlayan birini görmek hayallerinin ve isteklerinin karşılık bulacağına, daha çok dünya malı edineceğine, sevdiği ve değer verdiği kişilerin vereceği destek ve edecekleri yardım sayesinde işlerini çok daha büyüteceğine, evli kişiler için ise, kırılan kalplerin yakın zaman içinde tamir edileceğine, parasal olarak çok büyük bir kazanç sağlanacağına, para sıkıntısı çekeceğine, iş yeri sahibi olacağına, kendine değer vermeye, rüya sahibi hakkında söylenen bazı kötü sözlerin unutulup, delalet eder. Psikolojik olarak Rüyada denize atlayan birini görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada denize atlayan birini görmek hayatının daha bir kolay ve güzel olacağına, iş hayatı içerisinde çeşitli atılımlar yapacağına ve güzel ve zevkli bir işte yüksek mevkilerde bir işe gireceğine, yaşamınızın büsbütün farklılaşacağına, karmaşadan ve belirsizlikten kurtulacağına, kişinin de hiç olmadığı kadar bahtiyar olacağına, bir sebeple bu makamı kaybetmemek için çok büyük çaba gösterileceğine, kazancının da artacağına, imrenilecek bir ev yaşantısının olacağına, işaret KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ  SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ Rüyada denizde atlayan balık görmek maddi ve manevi olarak elinden gelen herşeyi yerine getireceğine ve akrabasının sırtından çok büyük bir yük alacağına, binbir zahmetle dikilen fidanların meyve vereceğine, rahatsızlık yaratan kişilerin hayattan çıkarılacağına, bir sebeple çok zor durumlar yaşayacağına, özel yaşamından dolayı yaşadığı olumsuzlukları çevresine yansıtmamak için, sıkıntılarını içine atarak, dik durmaya çalışacağına, bekar kişilerin kendisine yüz çeviren ve duygusal olarak bağ hissettiği bir kişinin peşinden koşarak onu elde etmek için uğraşacağına, kişinin her işte başarılı olacağı güce ve kudrete sahip olacağına, işlerinin yolunda gideceğine, işlerine olan konsantrasyonunu bozacağı gibi, sosyal çevresiyle olan ilişkilerinde de sıkıntıya neden olacağına, askıya almak zorunda kaldığı çalışmaları yakın bir zaman içinde nihayete erdireceğine, ferahlığa çıkacağına rivayet eder. İlerlemeden önce mantıklı düşünmeniz gerekiyor. Rüyada denizde atlayan balık görmek başı sıkıştığı bir anda sevdiği ve çok değer verdiği kişilerden çok büyük destekler alarak çok uzun bir zamandan beri yaşadığı bir sorunu çözeceğine, büyük üzüntüler ve acılar yaşayacağına, kendisini bir türlü ispat ettiremeyeceğine delalet etmektedir. Rüyada atlayan balık görmek kişinin yaşadığı olumsuzluklardan nihayet kurtulmaya başlayacağına ve eskisi gibi neşeli, hayata daha iyimser bakan kişi haline geleceğine, yakasını belalı ve tekin olmayan kişilerden alacağına alamet eder. Rüyada denizde atlayan balıklar görmek üzüntülerinin ve sıkıntılarının en kısa sürede sona ereceğine ve her zaman mutlu bir kişi olacağına, ekmeğini rahat şekilde yeme imkanına sahip olacağına, çektiği cefa kadar da sefa süreceğine yorulur. Rüyada akvaryumdan atlayan balık görmek büyük bir ferahlık yaşanacağına, uzun zamandan beri çekilen zorluğun kısa bir süreliğine de olsa biteceğine, yaşanan bir olaydan fazlasıyla etkilenmek yüzünden sosyal ilişkilerini askıya alacağına yorulmaktadır. Rüyada denizde balık avlamak insanlarla arasının iyi olacağına, rüya sahibinin isteklerine, duygu ve düşüncelerine değer vermeyeceğine delalettir. Rüyada denizde balık tutamamak kurulacak bir ortaklık sayesinde iş sahibi olunacağına, hayatı boyunca hep yeni birşeyler daha öğrenmenin çabasında olacağına delalet etmektedir. Rüyada denizde sıçrayan balık görmek yakın zamanda çok hayırlı ve güzel haberlerin geleceğine, sevilen bir arkadaşla bir iş fırsatının değerlendirileceğine, uzun soluklu bir yolculuğa çıkılacağına rivayet eder. Rüyada denizde elinle balık tutmak idealist kimse olacağına, bunların adeta kendisi için mucize sayılacağına, bu sayede hayatının çok daha iyi duruma geleceğine işarettir. Rüyanı Sevdiklerinle Paylaş Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası Rüyada İnsanlar Görmek Rüyada kalabalık bir insan topluluğu gördüyseniz birikmiş ve ertelediğiniz bir işin olduğunu gösterir. Devlet kurumlarına ya da buna benzer bir kuruma yapılacak olan ödemeye işaret eder. İnsan topluluğunun içinde kendinizi bulduysanız maddi olarak güç kaybına gireceğiniz dönemlerden birine gireceğinize rivayet eder. Rüya içinde nasıl durumda olduğunuz önemlidir. Bu yüzden aşağıdaki rüya tabirleri hazırlanmıştır. Kalabalık içinde yürümek, koşmak, izdiham görmek, darp edilmek gibi farklı tabirleri de vardır. Buna benzer rüyaları aşağıdaki rüyada insanlar görmek yorumlarında bulabilirsiniz. Kalabalık insan topluluğu bazı durumlarda zorluğu teşkil etse de bazı durumlarda refaha kavuşmayı ve iyi günlerin habercisi haline gelir. Kişilerin rüyaları o an gördükleri duruma göre aşağıdaki gibi değişebilir. Topluluk önünde konuşma; yapılan bir işin belli bir süre sonra istenilen yere ulaşabileceğini ve istenilen sonucun elde edilmesi üzerinde yeniliklerin olabileceğini gösterir. Rüyada Kalabalık İnsanlar Arasında Yürümek Kalabalık insanların arasından ite kaka geçtiyseniz bu kişinin işinin açılacağı, zorluklardan ve engellerden arınacağı bir döneme girdiğini gösterir. Rüyada İnsanlar Arasında Koşmak Rüyada insanlar görmek ve aralarından yürüyerek ya da koşarak uzaklaşmak özgürlüğün işaretidir. Kişi sıkıntılarından kurtulmak için şanslı ve gayretli bir döneme girecektir. Başına gelen kötü olaylardan ve zorluklardan kurtulmak için mücadele edip kazanacağı bir dönemdir. Rüyada Kalabalık İnsanlar Arasında İzdihama Uğramak Kişinin bir iş üzerinde çalışması ve bu iş üzerinde gösterdiği çabanın daha fazla artacağı bir döneme girilir. Gösterdiği gayret ve başarı kişiyi sonuç olarak mutlu edecektir. Bu emek ve hırsı, yaptığı işten olumlu sonuçlar almasına neden olacaktır. Emeğinin karşılığını daha çok çalışarak daha çok kazanca dönüştürme zamanıdır. Kişilerin mutluluğu ve çevresinde olan mutluluğu eski haline getirecek bir başarı ya da kazançlı bir olay ile karşılaşılabilir. “Rüyada insanlar görmek ne anlama gelir?” yorumunu okuduktan sonra, rüyanızda gördüğünüz diğer sembollerin de yorumlarını öğrenmek için aşağıda yer alan yorum bölümüne rüyalarınızı yazabilirsiniz. Rüyalarınız onaylandıktan sonra sitemizde yayınlanır.

rüyada denize atlayan insanlar görmek